Ayçiçek Bitkisinden Esinlenilen Güneş Panelleri

Doğa, insanoğluna her zaman ilham veriyor. Konuya girmeden önce kısaca güneş panelinin yapısından bahsedelim. Bir enerji kaynağı olan güneş panelinin üzerinde güneş enerjisini soğurmaya yarayan birçok güneş hücresi (gözesi) bulunur. 6-30 panellik yani yaklaşık 100 wattlık bir sistem, bir evin tüm elektrik ihtiyacını karşılayabilir. Bir güneş hücresinin performansı yani aldığı enerjinin yüzde kaçını kullanılabilir elektriğe dönüştürdüğü ise verimi ile ölçülür.

Paneller mevsimlere bağlı olarak farklı açılarla Güneş’e doğru yönlendirilerek her mevsimde azami verim alınması sağlanır. Günümüzde endüstri uygulamaları veya elektrik santralleri için binlerce güneş panelinin olduğu büyük sistemler bazı ülkelerde yaygın olarak kullanılıyor. NASA danışmanı ve derin deniz kâşifi James Cameron Ayçiçeği (ülkemizde güne bakan ismide kullanılmaktadır.) bitkisinden esinlenerek tasarladığı güneş paneli hem estetiği hem de performansıyla dikkat çekiyor.

Önerilen Yazı » İlk Modern Güneş Gözesi ve Kullanım Alanı

Bildiğiniz gibi ayçiçekleri sürekli Güneş’e doğru döner, bu nedenle bu bitkilere günebakan da denir. Ayçiçeğine benzeyen güneş panellerinin gövdesinin boyu 10 metre civarında. Çiçek şeklindeki sistemin ortasında 10 tane ana panel, etrafında da tıpkı çiçeğin taç yaprakları gibi 14 panel var.

Günebakan güneş panelleri Güneş’in gökyüzündeki konumunu sürekli takip ederek güneş enerjisini en verimli şekilde soğuruyor. Tasarlanan paneller geçtiğimiz ay Malibu’da bir okulun bahçesine kurulmuş. Sistemin bir günde yaklaşık 260 kilowatt enerji ürettiği ve okulun enerji ihtiyacının %75-90’lık kısmının güneş enerjisiyle karşılandığı bildiriliyor. Paneller yerden bir hayli yüksek olduğu için yer kaplamıyor, üstelik iyi birer gölgelik vazifesi de görüyor.