Türkiye’de İnovasyon Nasıl Yapılmalıdır?
Türkiye’de İnovasyon Nasıl Yapılmalıdır?
Amerika Birleşik Devletleri’nin Gayri Safi Milli Hasılası 17 Trilyon dolar iken Türkiye’nin 800 Milyar dolardır. Amerika GSMH’nin %3’nü araştırmaya ayırırken (500 Milyar dolar) Türkiye %1’ini bile ayırmamaktadır, yani en fazla 8 Milyar dolar. Amerika ile aramızdaki bu uçurum nedeniyle Silikon Vadisi’ndeki savruk harcamayı bizim yapmamız doğru görünmemektedir. Bizim çok daha dikkatli para harcamamız gerekmektedir. Bunun tek çaresi gerçek inovasyon yapmaktır.
Son yıllarda orta gelir tuzağı diye de adlandırılan seviyede kalmamızın nedenlerinden birinin dünya çapında inovatif ürün ortaya koyamamız olduğu sık sık dile getirilmektedir. Hükümetlerin büyük çabasına rağmen, ciddi maddi desteğe rağmen Dünya İnovasyon Endeksinde 140 ülke arasında 50 civarlarında (2016’da 42.nci sıraya yükseldik) gezmemiz birşeylerin yanlış yapıldığının en iyi göstergesidir.
Inovasyon’un ana bileşeni olan fikir üretme kısmı ülkemizde göz ardı edilmektedir. Herkesin bir fikri var ama yeterince destek yok gibi yanlış bir inanış bulunmaktadır. Gerçekte ülkemizde inovasyon konusunda yaşadığımız sıkıntının kaynağında iyi inovatif fikir üretememiz yatmaktadır. Çok sayıda patent incelenmesi sonucunda buluşlar beş seviyeye ayrılmıştır. Buluşların % 32’si 1.seviye, % 45’i 2. seviye, % 19’u 3. seviye, % 4’u 4.seviye ve %0.1’i 5.seviyedir.
İlk iki seviyedeki buluşu iyi bir mühendislik eğitimi almış birisi yapabilir. Ancak 3. ve 4. seviye buluşlar için özel uygulamalı fikir üretme eğitimi alınması gerekmektedir. Basında sık sık yer alan buluş fikirleri birinci seviyededir. En iyisi ikinci seviyededir ki bu da bizi dünya seviyesine taşıyamamaktadır. Edison’un buluşları için bir eğitim almadığı öne sürülebilir. Ancak Edison deneme/yanılma yöntemini sabırla kullanarak başarıya ulaşmıştır. Nikola Tesla Edison için “Eğer samanlıkta bir iğne kaybetse tek tek saman çöplerini kaldırır ve bulur” ifadesini kullanmıştır.
Nobel sahibi Prof. Dr. Aziz Sancar gibi özel insanları ayırırsak Türk toplumunun çoğunluğunun sabırsız bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Birinci seviye buluş için 10 deneme yeterken, ikinci seviye için 100 deneme, üçüncü seviye için 1000, dördüncü seviye için 10000 ve beşinci seviye için 100000 deneme gerekmektedir. Dolayısıyla dünya çapında inovasyon için 1000’in üzerinde deneme/yanılma yapılması gerekmektedir ki konuya bağlı olarak yıllar sürebilir. Günümüzde ise geçmişe göre yarış hızlandığı için bu kadar zamanımız olmadığı kolaylıkla görülebilir.
Inovasyon eğitiminin küçük yaştan başlanması gibi yanlış bir inanış vardır. Bu inanış yüzünden gündelik çözümler üretilerek geçiştirilmektedir. Inovasyon seviyesini dünya seviyesine çıkarabilmek için kısa vadede, çalışan mühendislere, ikinci nesil şirket yöneticilerine özel uygulamalı TRIZ tabanlı inovatif fikir üretme eğitimleri verilmelidir. Şekillerden eğitimin faydası açıkça görülmektedir. Bunun için bu eğitimleri alanlar şirketlere, kurumlara teşvik sunulabilir. Orta vadede üniversitelerde bu eğitimlere başlanmalı, uzun vadede ise lise, ortaokul, ilkokul ve en son anaokuluna gidilmelidir.
Kaynak: Prof. Dr. Metin Orhan Kaya / ITU Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi