TF-X (Yerli Savaş Uçağı) Projesi Nedir? Özellikleri Nelerdir?
TF-X (Yerli Savaş Uçağı) Projesi
Bu yazımızda TF-X projesi nedir sorusundan başlayarak, özelliklerini de belirterek açıkladık. Milli Muharebe Uçak Projesi TF-X aslında ülkemiz için bir savaş uçağından çok daha fazlasını temsil ediyor. Çünkü, proje ile ülkemizdeki Ar-Ge çalışmaları ileri teknoloji boyutunda bir üst seviyeye geçerek birçok araştırmanın kapısını aralayacağı gibi pek çok kişiye de iş kapısı açacak. Gelecekte yapılacak olan yeni çalışmalar için ise güçlü bir temel kuracak.
Bugün sizlere geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı’na konuşmacı olarak katılan Mühendis Yüzbaşı Musa Yıldırım’ın konuyla ilgili sunusunu paylaşacağız. Sunuyu yazıya dökerken birkaç küçük ekleme ve sadeleştirmede bulunduk. Sunuda TF-X üzerinden ileri teknolojik ürünlerin milli imkanlarla yapılmasının ülkemize/ülkelere katkısı ve önemi anlatılıyor. Benzer projeler ile teknoloji alanında dışa bağımlılığı azalan ve pazar payında büyük ilerlemeler sağlayan ülkelerden de örnekler veriliyor;
Ayrıca Bakınız: Turboprop Motor Nedir? Özellikleri Nelerdir?
Milli Muharip Uçak Projesinin Teknoloji ve Sanayileşme Açısından Önemi
TF-X Projesi 2030’lu yıllarda F-16 uçaklarının yerine envantere alınacak F-22 gibi son teknolojiye sahip yeni nesil bir savaş uçağı projesidir. Teknoloji geliştirme projeleri ve kurulacak alt yapılar ile bu proje Türkiye’yi hem askeri hem de siyasi anlamda üst seviyelere taşıyacak bir teknoloji kazanım projesidir.
Projenin Teknolojik Hedefleri Nelerdir?
Proje sadece bir savaş uçağı yapmanın yanı sıra, alt yapı ve ortaya çıkacak yeni firmalar ile büyük bir teknolojik kalkınma projesidir. Rüzgar tünellerinden gelişmiş aviyonik sistemlere, hedef tanıma sistemlerinden görüntü işleme teknolojilerine, malzeme teknolojilerinden yeni nesil silah sistemlerine kadar projenin çok geni ş ilgi alanı ve hedefleri vardır.
Bu İşi Başaran Ülkelerde Neler Var?
Teknoloji üretme konusunda otorite olarak kabul edilen ABD’de eğitim; bilginin hayatın içindeki problemleri çözmeye yönelik olduğu için teknoloji ABD’de sürekli gelişme trendi içerisindedir. Başkaları tarafından formülize edilmiş bilginin alınması ile eğitilen bireyler, teknoloji üretme konusunda yetersiz kalır. Hayatı kendimize has normlar ile yorumlayan ve modelleyen bireyler yetiştirdiğimiz zaman teknoloji üretmeye başlarız. Teknoloji üretmenin kolay olmadığını, ancak mümkün olduğunu yapılan ürünler varlıklarıyla bize anlatmaktadır. Bizler de yapabiliriz, yeter ki verilen soruların cevaplarına bakılmadan o sorular çözülmeye çalışılsın.
Ayrıca Bakınız: Hürkuş Uçak Projesi
Rekabetin doğası gereği elbette bir şeylerin yapılmasını engellemek isteyenler olacaktır. Ancak engelleri uzaklarda aramaktan ziyade, kendi içimizde arayıp bulmalı ve aşmalıyız. 5 tane BRICS(Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ülkesinin 1980’de dünya ekonomisindeki payı %15, G-7’nin %52 iken, bu durum 2015’de %31 olarak eşitlenmiştir. Hayatın içinde o kadar çok çözülmesi gereken problem var ki ne yazık ki hep başkaları bulup çözüyor. Engellemek kolay olsaydı BRICS ülkelerinin teknolojik gelişmeleri engellenirdi. Cevaba bakıp problemi çözdüğümüzde o çözüm bize ait olmaz.
Alt Yapı Gücü
Bir savaş uçağını, bir akıllı telefonu veya bir köprüyü yapmak için ciddi bir alt yapıya sahip olmak gerekir. Mikroçip üretecek bir fabrikanız yoksa akıllı telefonu, alüminyumu işleyecek bir fabrikanız yoksa savaş uçağını tek başınıza yapamazsınız. Alt yapılar; ana hedefe ulaşmak amacıyla ihtiyaçları karşılamak için kurulur ve yaşar. Ana hedefe götürmeyen alt yapı yatırımları israftan öteye gitmez. Alt yapı ihtiyaçlarınızın sınırını hedefleriniz belirler. Bu projede; statikten dinamiğe, aerodinamikten termodinamiğe kadar mühendislik disiplinlerinin neredeyse tamamında çalışma imkânı bulunacak problem sahaları vardır.
Bu projenin ne kadar milli olacağı, teknolojik alt yapımız ile ham malzemeyi uçağa dönüştürme kabiliyetimizle orantılıdır. Eğer ürüne giden malzeme dönüşüm süreçlerinin tamamını kendimiz yönetmiş olsaydık(madenden nihai ürüne dönüşüm süreci), uçağın çıplak malzeme maliyeti sadece 30.000$ civarında olacaktır. Ham maddeden nihai ürüne geçişte olan ülkeler (BRICS gibi ) için malzeme maliyeti 1 milyon $, gelişmekte olan ülkeler içinse ortalama 30 milyon $ malzeme maliyeti olduğu düşünüldüğünde(yarı mamulden inşa sürecine dahil olmak) teknolojinin gücünün ne olduğu anlaşılacaktır. Yani diyebiliriz ki bir uçağın maliyetini, kullanılan malzeme miktarı belirlemez, bilgi ve teknolojinin yoğunluğu belirler.
Ayrıca Bakınız: Ramjet Motor Nedir? Nasıl Çalışır?
Üniversiteler ve Teknokentler Ne Yapmalı?
Kompleks bir yapıyı denklem sadeleştirmek gibi bölüp parçalamazsak ortaya çıkan problemlerin çözümü de o oranda zor olacaktır. Uçağın tamamen yerli olması isteniyorsa, üniversitelerin ve sanayinin bu projeye tüm imkanları seferber edilmelidir. Çalışmalar ortak bir hedefe yönlendirilmezse; yapılan faaliyetler sizi hedefe ulaştırmayabilir hatta size zarar bile verebilir. Üniversiteler hayatın içinden mühendislik problemlerini hem üretmeli hem de çözmeli, Teknokentler ise sistematik çözümleri olan projeler üretmelidir. Başlangıçta akademik camianın bu projeye en büyük desteği; kendi problemlerimizin yazılıp çözüldüğü mühendislik matematiği kitaplarımızın yazılması ile sağlanabilir. Üniversiteler gerçek problemler üzerinden çözümler üreterek projeye en büyük desteği verebilir.
Ar-Ge Şirketleri Nasıl Oluşur ve Nasıl Yaşar
Ar-Ge bir ihtiyacın sonunda istemekle ortaya çıkar. Hayatı dinamik ya şayan ülkelerde bu süreç devamlı yaşanır. Eğer yeni bir şeye ihtiyaç duyulmazsa hem yeni fikirler gelişmez hem de Ar-Ge’ye gerek kalmaz. Sıradan bir masa yapmak için mühendislik matematiğine ihtiyacınız olmaz. Ancak ihtiyacımızı, şu kadar yüke dayanacak ve az yer kaplayacak gibi tanımlamalarla sınırlandırırsak artık hesap vakti gelmiş demektir. İlk uçaklar az matematik ile kaba yapılar kullanılarak inşa edilmiştir. Kaba olabilir ancak lise seviyesi matematikle de bir uçak yapılabilirdi. Uçağınızın hafiflik oranı matematik bilginizle doğru orantılıdır. İhtiyaç değiştikçe problemlerin şekli de değişmektedir. Temel mühendislik ihtiyaçlarımızı başkaları giderirse problem çözme kabiliyetimiz hiçbir zaman gelişemez. Ar-Ge firmalarını başlangıçta biz destekleriz. Teknoloji üretmeyi başarırlarsa daha sonra onlar bizi desteklemeye başlar. Rekabet, motivasyonun en önemli dürtüsüdür. İnsanlar, firmalar, ülkeler hep bu dürtü ile yenilikler üretir. Projelerin birden fazla firmalara dağıtılarak rekabet ortamı oluşturulması, başarının en önemli etkenlerinden biridir.
Ayrıca Bakınız: F-16 (Savaşan Şahin) Nedir? Özellikleri Nelerdir?
Muhtemel İş Birliği Alanları
Bir uçağı tamamen kendimiz yapmak istersek, ekrandaki şekilde gösterilen 205 alt sistemin tamamında çalışan onlarca firmamızın olması gerekmektedir. Bu da ancak yan sanayimizin gücü ile mümkün olacaktır. Uçak alt sistem kırılımları düzgün bir şekilde belirlenir ve ihtiyaçlar ortaya konursa, bunları çözecek ve yapacak binlerce firma ortaya çıkacaktır. Radar Teknolojileri Görünmezlik Teknolojileri Haberleşme Sistemleri Malzeme Teknolojileri. Projede bulunan çözülmesi gereken onlarca problemin yanında her bir sistemin içinde üzerinde çalışılacak yüzlerce problem sahası bulunmaktadır. Tüm bu alt sistemler ve problemler tanımlanarak teknokent ve üniversitelere verilebilir.
Finansman Desteği
Devlet imkanlarıyla teknolojinin artmasına yönelik çok farklı teşvikler uygulanmaktadır. Bunlar içinde TÜBİTAK ve KOSGEB çok önemli bir rol üstlenmektedir. Teşvikler öncelikli olarak; milli muharip uçak projesine çekilmesini sağlayacağı sistem tabanlı projeler üretilmeli ve teşvikler öncelikli olarak bu projeye özgü oluşturulacak iş birliği modelleri ile ilgilenen firma ve kurumlara ulaştırılmalıdır.
Bizler bu uçağı yapıp uçuracağız, TÜBİTAK ve KOSGEB hazırladığımız projelere maddi manevi destek olur, teknokent firmalarımız ve üniversitelerimiz de bu projelelere ilgi gösterirlerse Milli Muharip Uçağımız tamamen milli ve bağımısız platforma dönüşecektir. Statik düsüncelerle dinamik sistemleri inşa edemezsiniz. Komutanımıza verdiği bilgilendirmeler için teşekkür eder, iyi çalışmalar dileriz…