Hulusi Behçet Kimdir? Behçet Hastalığı Nedir?

Hulusi Behçet Kimdir?

Hulusi Behçet gibi dünyamızda bilime katkıda bulunmuş insanlar, yaşamımızın daha kolay hale gelmesi için uğraşmışlardır. Hulusi Behçet de sağlık alanında uğraş vererek çeşitli hastalıkların tedavisi için çalışmalar yapmıştır. İnsan yaşamının sürekli olarak gelişmesi sağlık alnının da gelişmesini de beraberinde getirmiştir. Sağlığın bu denli gelişmesinde Hulusi Behçet’inde katkısı olmuştur.

1800’lerin sonu ve 1900’lerin başlarında tüm dünyayı kasıp kavuran bir kaos ortamı hakimdi. Öylesi dönemler her zaman bilim ve sanat için de zor dönemlerdir. O dönemlerde eser çıkarmak şöyle dursun bir konu üzerinde yoğunlaşmak bile bir hayli zordur. Dünyayı saran savaş ve kaos ortamı ülkemizde tüm şiddeti ile hissedilmekteydi. Ama o dönemde ülkemizde savaş ve işgallerin gölgesinde bir hastalığa ismini vermiş bir bilim insani çıkmıştır. Hulusi Behçet Efendi kendi ismiyle anılan Behçet hastalığı geçirenlere büyük bir umut kaynağı olmuş adeta hastaların kaderini değiştirmiştir.

Hulusi Behçet’in Hayatı

Hulusi Behçet hayatı boyunca çok fazla zorluk yaşamıştır. 20 Şubat 1889 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Henüz genç yaşta annesini kaybettiğinden dolayı büyükannesi tarafından büyütülmüştür. Hulusi Behçet Uz babasının Şam’daki işlerinden dolayı ilk öğrenimini Şam’da görmek zorunda kalmıştır. Orada iyi bir eğitim alan Hulusi Behçet, Fransızca, Almanca ve Latince öğrenmiştir. Tüm yaşadığı zorlukları tek tek aşmaya çalışıyor ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinde tıp okumaya başlamıştır. Tıp Akademisini bitirdikten sonra 4 yıl boyunca cinsel yollarla bulaşan hastalıklarda uzmanlık yapmıştır.

Savaşın etkisinin hızla yaygınlaştığı o dönemde Edirne’de askeri hastanede dermatoloji ve zührevi hastalıklar uzmanı olarak çalıştı. Savaş etkisinin kaybolduğu bir dönemde tıbbi bilgisini daha da arttırmak için Berlin ve Budapeşte’ye gitmiştir. Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli hastanelerde serbest çalışmış, İstanbul tıp fakültesine bağlı bir hastanede profesörlük görevi yapmıştır. Ayrıca Türk Akademisinde profesörlük unvanı ilk olarak ona verilmiştir. 1923 yılında önemli bir diplomatın kızı olan Refika Davaz ile evlenmiş ve 1 kızı olmuştur. Hulusi Behçet 8 Mart 1948 de İstanbul’da yaşamını yitirmiştir.

Önerilen Yazı: Alan Turing Kimdir? Hayatı ve İcatları Nelerdir?

Behçet Hastalığı

Hastalık ilk olarak tekrarlayan ağızda oluşan ülserler ile, genital nedenler ile oluşan ülserlerle ve gözde oluşan bulgular ile ortaya çıkmıştır. İlerleyen dönemlerde kalp rahatsızlığı , damarların tıkanması , sindirim sisteminde oluşan rahatsızlıklar, akciğerde oluşan rahatsızlıklar, eklem ağrıları, böbrek ve sinir sisteminde oluşan bazı bulgular yol açtığı ortaya konmuştur.

25 yıllık bu hastalık için çalışmalar ile hastalık bulgularını 1947’de Cenevre’de toplanan Uluslararası Tıp Kongresi’ne bilim insanlarına sunarak henüz tedavisi olmayan bir hastalığın etkeninin sıra dışı bir virüs olduğunu söyleyen Hulusi Behçet, Zürih Tıp Fakültesi’nin dermatoloji profesörlerinden Miescher’in yapmış olduğu teklif ve kongreye katılan uzmanların da kabul görmesi ile tanımladığı hastalığa Behçet Hastalığı “Morbus Behçet” adı verildi.

Hulusi Behçet ayrıca 1922 yılından itibaren frengi hastalığı ile ilgili çalışmalar yaptı hastalığın tanısı, tedavisi ve kalıtımsal özellikleri üzerine çeşitli makaleler yazmıştır. Hulusi Behçet’e mantar hastalığı için yaptığı araştırmaları, Budapeşte’de yapılan Uluslararası Dermatoloji Kongresi Ödülü, frengiyle ilgili çalışmalarından dolayı de 1975 TÜBİTAK Hizmet Ödülü layık görülmüştür.

Hulusi Behçet’in Eserleri

Hulusi Behçet’in eserleri;Frengi Dersleri”, “Klinikte ve Pratikte Frengi Teşhisi ve Benzeri Deri Hastalıkları“ dır. Yine çeşitli dillerde yazmış olduğu monografiler de mevcuttur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir