Matematikte Bilinmeyene Neden X İfadesi Kullanılır?

Matematikte Bilinmeyene Neden X Denir?

Kesin olarak kanıtlanmamış olsa da matematikte bilinmeyene x denmesinin nedeni, Avrupalıların Latin alfabesinde Arapçadaki “şey” sesini çıkaracak bir harf bulamadıkları için Yunan alfabesindeki “şey” sesine en yakın olan harfi seçmeleridir.

Bugün matematiksel işlemler yaparken hepimiz “2+3 = 5” veya “x-3 = 8” gibi matematiksel sembolleri anlıyor ve kullanıyoruz. Bu semboller ve işaretler matematiğin dili anlamına gelir ve bu sembollerin tamamına aynı zamanda matematiksel notasyon denmektedir. Günümüzde, matematiksel bir işlemi ifade etmek istediğinizde, matematiksel notasyonu kullanırsınız. Ancak bu semboller, tıpkı diller gibi, zaman içinde birikir ve evrimleşir.

Geçmişte, dünya çapında tek tip bir matematiksel gösterim yoktu. Bu nedenle matematiksel işlemler “2+3=5” şeklinde değil, “İki ile üçü toplarsan beş edersin” gibi sözel ifadelerle yazılıyordu. Hatta bu işi daha da ileri götürüp matematiksel formülleri şiirlere dökenler bile olmuştur. örneğin; günümüzde kübik denklemin çözüm formülü aşağıdaki resimde olduğu gibi matematiksel notasyonla ifade edilmektedir:

Örneğin henüz evrensel matematiksel notasyona sahip olmadığımız Orta Çağ’da bir matematikçi olan Niccolo Tartaglia, kübik denklem için bulduğu çözüm formülünü resimdeki gibi bir şiir şeklinde yazmıştır:

Matematik’teki X ifadesi

Harezmi 820 yılında, İslam’ın altın çağını yaşarken, “el’kitab’ül-muhtasar fi hisab’il cebri ve’l-mukabele, yani cebir ve denklemlerin hesaplanması üzerine özet bir kitap” başlıklı bir kitap yazdı. Bu kitap tarihteki ilk cebir kitabıdır. Cebir dediğimiz şey, “değeri bilinmeyen sayıları sembollerle ifade ederek matematiksel işlemler yapmak” olarak özetlenebilir.

Harezmi bu kitabı yazarken cebir fikrini ortaya atmıştı ama bugün kullandığımız 1,2,3,4 gibi semboller yoktu. Nasıl ki Türkçe’de 1,2,3,4 yerine bir, iki, üç, dört diyebiliyorsak, tüm işlemler sözel olarak gerçekleştiriliyordu.

Harezmi’nin kitabından bir örnek:

Bu kitabın cebirsel bölümünde, cebirsel işlemler yaparken benzer bir teorem ortaya atıyor: Bir “şey” iki ve üç sayılarının toplamına eşit olsun. o zaman bu “şey” beşe eşittir.

Dikkatinizi çekeriz, Türkçede “sey” dediğimiz kelime aslında Arapça kökenlidir ve Araplar “be” kelimesini “şey” olarak telaffuz ederler. Nasıl ki bugün insanlar günlük hayatta kelimeleri resmi halleriyle kullanmıyorlarsa, o zaman da durum böyleydi. Yani Harezmi’nin yazdığı “Bir şey beşe eşit olsun” cümlesini okuyan kişi, “Bir şey olsun, beşe eşit olsun” şeklinde okur.

Bu kitap o zamanlar çok ünlüdür, Kuzey Afrika’dan İspanya’ya gider. Burada kitabı okuyan Avrupalı matematikçiler kitabı Latin dillerine çevirmeye karar verirler ancak Latin dillerinde “şi” olarak telaffuz edecek bir harf bulamadıkları için Yunan alfabesindeki “ki” harfini “biz buna şi demediğimiz için” yazısıyla kullanmaya karar verirler.

İlginizi Çekebilir: Altın Oran Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Avrupalılar şi yerine x kullanmaya karar verdikleri için Harezmi formülünü “bir olsun, beş olsun” yerine “bir olsun, beş olsun” şeklinde yazmışlardır.

O dönemde “ki” harfi Yunan alfabesinde x olarak yazılıyordu. Yani Avrupalılar “olsun” yazdıklarında “x olsun” yazmış oluyorlar. Modern evrensel matematiksel notasyonun çoğu gelecekte Avrupa kıtasına yayıldığından, matematiksel notasyonumuzu modern zamanlarda Avrupalılardan aldık. Bugün bilinmeyenlere x diyoruz çünkü Avrupalılar matematiksel gösterimlerinde x harfini “şey” kelimesinin sembolü olarak kullanıyorlar.

Yani kısaca; “x = 2+3 ise x nedir” olarak yazılan formül “şey = 2+3 ise bu şey nedir?” anlamına gelmektedir.

Matematikteki X İfadesi İçin Farklı Teori

Bu formülün, Fransız bilgin René Descartes tarafından 1637 yılında yayınlanan “Discours de la méthode pour bien conduire sa raison et chercher la verité dans les sciences” adlı çığır açıcı eserden geldiğini düşünenler de olmuştur. Türkçe’de barok başlık ” Yöntem Üzerine Konuşma” şeklindedir. Descartes bu eserinde matematiğin yanı sıra felsefeyi de ele alır. Çoğu insan bu kitapta geçen ünlü “Düşünüyorum, öyleyse varım” cümlesini ve muhtemelen Descartes’ın adını taşıyan aynı derecede iyi bilinen “Kartezyen koordinat sistemini” bilir. Şey ve x bağlantısını da bu kitabında ele almıştır.

Kaynak: https://www.nbcnews.com/id/wbna43712257

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir