DNA Nedir? Ne İşe Yarar? Yapısı ve Özellikleri

DNA Nedir?

Hücrenin iç kısmında yer almasıyla birlikte canlının tüm bilgilerini şifreleyen bir çift uzun molekül zincirine DNA denir. Canlıların en temel unsuru olarak kabul edilmektedir. DNA, İngilizce Deoxyribonucleic Acid ifadesinin kısaltılmışıdır. Türkçe olarak “Deoksiribonükleik Asit” olarak açılımı yapılmaktadır. Birbirine geçmiş ip benzeri bir şekle sahiptir. Gösterim şeklide yine böyle olmaktadır. Hücre içerisinde protein ya da özel enzimlerin yardımıyla paketlenmiş bir şekilde çekirdeğin iç kısmında yer alır.

DNA molekülü, dört farklı nükleotid denilen bazik bileşenlerden oluşur: adenin (A), timin (T), guanin (G) ve sitozin (C). Bu nükleotidler, iki sarmal iplikçiği oluşturan hidrojen bağlarıyla bir arada tutulur. Adenin, sadece timinle, guanin ise sadece sitozinle bağlanabilir. Bu nedenle, DNA molekülü, iki sarmal iplikçik tarafından oluşturulmuş bir merdiven gibi görünebilir.

Deoksiribonükleik Asit (DNA) Kısa Tarihi

İlk olarak 1869 yılında Miescher tarafından bulunan özel bir maddenin ne olduğu soruları sorulmaya başlandı. “Miescher Nüklein” olarak adlandırılan bu maddenin ilerleyen yıllarda iki tipte asit olduğu sonucuna varıldı. 1924 yılında Feulgen ve Rossenbeck isimli araştırmacılar tarafından timonükleik asidin çekirdeğe özgü olduğu kabul edildi. Her iki canlılar alemi içinde geçerli olduğu sonucuna varılırken zimonükleik asit ise sitoplazmaya ait madde sayıldı. 1953 yılında Watson ve Crick ise DNA molekülünün yapısı ve şekli hakkında izlenimlerini ortaya koydu. Bir çift sarmal yapı olduğu anlaşılırken TMW çalışmaları da DNA araştırmalarında önemli bir yere sahiptir.

DNA Ne İşe Yarar?

Tüm canlılarda olması zorunlu tutulan DNA, en temel görevi olarak hücre bilgilerinin saklandığı bölümdür. Her ne kadar zincirlerin farklı görevleri bulunsa da genetik bilgilerin saklanması en önemli husus olarak değerlendirilmektedir. Genetik bilgilerin var olduğu parçaların her biri ise “gen” olarak adlandırılmaktadır.

DNA, canlıların nasıl göründüğü, nasıl davrandığı, nasıl büyüdüğü ve nasıl işlev gördüğü gibi birçok faktörü belirleyen genetik bilgiyi taşır. DNA’daki genler, proteinlerin sentezlenmesinde rol oynayan talimatları sağlarlar. Her gen, belirli bir proteinin sentezinde yer alan farklı nükleotid dizilimlerinden oluşur. Proteinler, canlı hücrelerinde birçok işlevi yerine getiren önemli moleküllerdir. Bazı proteinler, yapı taşı olarak görev yaparken, bazıları enzimler, hormonlar ve bağışıklık sistemini kontrol eden moleküllerdir.

Hücre içindeki protein çeşidinin belirlenmesinde yarar sağlayan DNA, aynı zamanda RNA üretilmesini de mümkün kılmaktadır. Canlılar arasındaki çeşitliliği sağlanması, canlıların kalıtsal bilgilerin korunması temel işleyişleri arasındadır. Hücre bölünme durumlarında ise kalıtsal özelliklerin hücrelere aktarılmasında görev almaktadır. Hücre bölünmelerini mümkün hale getiren DNA, bu sayede üremeleri kazandırmaktadır. Çekirdekteki kromozomların oluşturulması da DNA ile olmaktadır. 

DNA Yapısı

Çekirdek organelinin içindeki DNA, çift zincirli olurken heliks oluşturmuş bir yapıya sahiptir. DNA zinciri ortalama 2,5 nanometre genişliğe sahiptir. Her hücrede DNA molekülünün ayrı olduğu bilinirken bir insan vücudunda ortalama 100 trilyon civarında hücre bulunmaktadır. Bunların bilgileri bu şekilde var olurken ortalama uzunluğu ise 1 metredir. DNA zinciri üzerinde Adenin, Guanin, Sitozin, Timin gibi bazlar mevcuttur. Belirli bir düzen içinde birbirleriyle karşı karşıya gelip bağlanma işlemleri gerçekleştirilmektedir. DNA’nı yapısındaki bu çift zincir bazlar arasındaki hidrojen bağları ile birbirine tutunur. Rastgele bir durum olmadığı kombinasyonlar sonucu öğrenilirken aynı zamanda heliks yapısının düzgün olması da bu bağlanma durumlarıyla ilgilidir. Küçük bazlarla büyük bazların aynı noktada karşı karşıya bulunması da aralıkların her zaman aynı olmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Sonuç olarak, DNA, canlıların genetik materyalini taşıyan ve hayati bir rol oynayan bir moleküldür. DNA’nın anlaşılması, genetik hastalıkların tedavisi, tarım ve hayvancılık alanındaki gelişmeler gibi birçok alanda fayda sağlayan çalışmaların yapılmasına olanak sağlamaktadır.

Önerilen Yazı: Eşeyli Eşeysiz Üreme Nedir? Farkları ve Özellikleri Nelerdir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir