Türkiye’nin İlk Kadın Kimyageri: Remziye Hisar Kimdir?
Remziye Hisar Kimdir?
Remziye Hisar 1902 yılında Üsküp’te doğmuştur. Normal şartlarda Davutpaşa’daki Mekteb-i İptidayiyi üç yılda bitirmesi gerekirken, bir yılda yani dokuz yaşında iken başarıyla tamamlayarak zekâsının ilk yansımalarını gösterdi. Daha bu yaşta iken bu kadar başarılı olması aslında onun çok zeki birisi olduğunu gösteriyordu. 15 Temmuz 1919’da 2 yıllık olan bölümünden 1. olarak mezun olmuştur. Oldukça başarılı olan Remziye Hisar aynı zamanda kendinden alt sınıftaki öğrencilere matematik ve geometri dersleri vermiştir.
Mezun olmasının ardından Darülfünun’a kimya bölümüne kaydını yaptırarak devam etti. Kimyayı seçmesinin sebebi ise vermiş olduğu bir röportajda “Fen derslerinin kanunlar da olsun buluşlarda olsun hep yabancı isimler görmek beni kahrediyor. Alanında tek bir Türk ismi görmememizden dolayı bu dalda başarılı olmak istedim.” diyerek açıklamıştır.
Darülfünun’da kız öğrenciler ile erkek öğrencilerin farklı saatlerde ders gördüğü zamanlarda, öğretmeni ve okul arkadaşları ile birlikte Bakü’ye gitti. Bakü de, kendini birden bire bir savaşın tam ortasında buldu. Kafkasya’da başlayan savaşlar ve Bakü’de kendilerine ihtiyaç olmadığını duysalar da bu durum onu yıldırmadı. Bir erkek öğretmen okulunda öğrencilere ders vermeye başladı.
İlginizi Çekebilir: Aziz Sancar Kimdir? Hayatı, Eserleri Nelerdir?
Azerbaycan’dayken tanışıp evlendiği eşi doktor Reşit Süreyya Gürsey, bir süre İstanbul’da yaşamıştır. İlk çocuğunu dünyaya gelmesinden sonra, Adana’da Darülmuallima’ya müdür olarak atanmasının ardından Remziye Hisar, ülkesine olan sevgisiyle çocuğunu annesine bırakarak Adana’ya gitti. Zor şartlardan çalışmasını devam ettirmek durumunda kalan Hisar, eşinin tedavi için Paris’e gitmesinden sonra, bilgisine bilgi katmak ve geliştirmek için Paris’e gitti.
Adını bilim dünyasına duyurmak amacı ile Sorbonne’da kimya bölümünde öğrenim almaya başladı. Sorbonne’da o yıllarda Langevin ve Madam Curie gibi çok tanınmış isimler ders vermekteydi. Remziye Hisar’a göre onları tanımak ve derslerini izleyebilmek çektiği bütün zahmetleri unutturuyordu ve oldukça mutlu oluyordu. Biyokimya sertifikasına da sahip olan Hisar, Paris’te Maarif Vekâleti’nin verdiği burs ile öğrenim görmüştür.
Doktorasına başlayacağı dönemde bursu kesilen Hisar, yurda dönmek durumunda kalmış ve Erenköy Lisesi’ne kimya öğretmeni olarak atanmıştır. Remziye Hisar, zorlu bir çaba sonucunda doktorasını yapmak üzere 1930 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışı doktora bursundan yararlanarak Paris’e gitti. Paris’e gelen Remziye Hisar, kendisini çalışmaya adadı. 1933 yılında doktora tezini tamamlayarak Türkiye’ye döndü. 1933 – 1936 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde kimya ve fiziko kimya doçenti olarak görev yapmıştır. 1942-1947 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Okulu Analitik Kimya ve Toksikoloji kürsüsünde görev yaptı.
1947 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Kimya Kürsüsü’ne atanmıştır. 1955 yılında Fransa’da “Officiel d’Academie” nişanı’na layık görüldü. 1959 yılında profesör olmuştur. 1947 yılında İTÜ Makine ve Kimya doçentliği görevine başlayan Hisar, 1959 yılında profesör olduktan sonra 1973 yılında emekliye ayrılmıştır. Cumhuriyet kadını olan Remziye Hisar, dünyaca ünlü fizikçi Feza Gürsey ve Milletlerarası Psikoloji Cemiyeti’nin tek Türk üyesi psikiyatrist Deha Gürsey Hanım’ın annesidir. 1991 yılında Tübitak Hizmet Ödülünü almıştır. 1992 yılında oğlu Feza Gürsey’in ölüm haberini aldıktan kısa bir süre sonra aynı yıl vefat etmiştir.